Biz Azeri Türklerinin başına onlarca yıl bu Ermeniler, olmaz kalmaz oyunlar getirdi!
Bölgede o ev yoktur ki Ermenilerin öldürmediği, kırmadığı insan olsun!
Doğrudur, savaşın iyisi kötüsü yoktur ama bazen en son olarak düşünülen en acımasız bir çaredir.
Güç kullanmakta adalet olmaz. Adaletin olmadığı bir yerde değer de olmaz. Ancak bazı savaşlar vardır ki değer yaratır. Adalet yaratır. İşte bu savaş değer ve kıymet yaratan, adalet ve nizamat doğuran savaşlardan biridir.
Ermenistan Azerbaycan'ı mecbur etti. İşgal ettiği topraklardan çekilmedi. Yüzbinlerce insanımızı evinden barkından, yurdundan yuvasından kopardı. Bu insanlar otuz yıl varoşlarda yaşadı. Banyölerde hayat memat mücadelesi verdiler. Çadırlarda, barakalarda, derme çatma barınma yerlerinde hayata tutunmaya çalıştılar.
Yetim kaldılar. Yesir oldular. Aç susuz perişan bir şekilde gelecek aradılar. Küçümsendiler. "Göçgün," "kaçgın" diye yıllarca horlandılar. Vatanlarının, doğup büyüdükleri topraklarının hasretini çektiler.
Savaşlarda yitirdikleri evlatlarını, babalarını, gardaşlarını ve yakınlarını düşündüler.
Ermeniler nuh dedi peygamber demedi. Her defasında acı ve gözyaşı yarattılar. Durmadan bıkmadan topraklarını genişlettiler.
Kafkaslara bu millet geldi geleli Azeri Türkleri rahat yüzü görmedi. Bunlardan zalimlik gördü. Katliam gördü. Soykırım gördü. Velhasıl kalleşlik ve kancıklık gördü.
Azerbaycan Türk milletinin yaşadığı coğrafya vatan oluncaya kadar büyük bedeller ödendi. İki yüz yıl önce Rusların katliamları vardı. Daha sonra da ikiyüz sene sürecek olan Ermeni katliamları başladı.
Tarihte Azeri Türkleri kadar acı ve ızdırap çeken bir millet yoktur.
Allah her milleti herkesten komşu etsin ama Ermenilerden etmesin!
Azerbaycan Türklerinin bir kaç parçaya bölünmüş vatanlarını kurtarmak için olağanüstü çaba sarfettiğini biliyoruz. Bu harita yol geçen hanı gibidir. Bu bölgede güçlü olmadığın taktirde yandın emektir.
Bundan birkaç ay önce yazdığım bir yazıda "Ermenistan'ın işgal ettiği vatan parçasını geci tezi bir gün kurtaracağız ama asıl beni düşündüren İran'da kalan Güney Azerbaycan'dır."
İrevan'da yığınlarca hatralarımız var. Göyce Göl'ün kokusu hala burnumuzdadır. Göy Mescit'te kılınan namazların duaları ninelerimizin dudaklarını vird etmişti. Zengezur'dan kaçarken Aras'ın azgın dalgalarına verdiğimiz canları unutamadık?
Savaş kötüdür. Acıdır. Izdıraptır. Kan ve gözyaşıdır. Ama mecbur olunca biz ne yapacağız? Savaşta adalet olmaz,dedik. Değer de olmaz, dedik. Ancak zorunlu olunca mukaddes olur. Cihat olur. Namus olur. Şeref olur.
Ermeniler bizi buna zorladı. Zorluyorlar! Zorluyacaklar!
Şehitlerimizi rahmetle anıyoruz. Gazilerimize acil şifalar diliyoruz.
FAHRETTİN MASUM BUDAK
Oxunub: 3 357
