27 il evvel Hocalı’da, Ermeni’lerin Rus’ların da desteği alarak yapmış olduğu, “Soykırım” ve “Şehitlerimize Saygı” İç Anadolu Birliğinin düzenlemiş olduğu Anma Toplantısı ile anıldı. Mamak Belediyesi, Mamak Çorumlular Federasyonu, Dünya Jurnalistler Birliği, Azerbaycan Şehit Analarının Sesi, Türkiye Muhabirler Birliği, Anka Azerbaycan Dans ve Sanat Kulübünün de katkıları ile düzenlenen etkinlik vatandaşlarımız tarafından çok büyük bir ilgi gördü.
Sultan Özateş’in sunumu ile başlayan program, Türk ve Azerbaycan Milli Marşlarının okunması, Gazi Üniversitesi İmam Hatibi Abdürrahim Arpaguş’un Kuran-ı Kerim tilaveti ve şehitlerin ruhlarına Fatiha gönderilmesi ile devam etti.
İç Anadolu Birliği Genel Başkanı İsmet TAŞ. “Hocalı Soykırımdan o günü bizzat yaşayan Ayna Hanım bahsedecek . Sadece şunu ifade etmek isterim. Bizim derdimiz sadece Hocalı değil. Bosna, Myanmar, Filistin, Suriye, Irak, Afganistan, Doğu Türkistan açıkçası dünyanın neresinde olursa olsun, Türk ve Müslüman oldukları için, dindaşlarımız ve soydaşlarımız soykırıma uğramaktadır. Soykırım ve katliamlar kara bir bulut gibi üzerimizde gezmekte. Emperyalizmin uşakları bilmelidirler ki, bizim kanımızı akıtabilirsiniz, şehit edebilirsiniz ama asla biri ne esir edebilirsiniz ne köle . Biz şehit olur cennete gideriz. Sizin leşlerinizin gideceği yer cehennemdir.
İnsanlık suçu olan soykırım ve katliamların sorumlularına, destekçilerine, azmettiricilerine en ağır cezalar verilmedikçe, hasta ruhlu insanları cesaretlendireceğini, soykırım ve katliamların devam edeceğini, bir gün o canilerin kendi milletlerinin de başlarına bela olacağını ifade ederek, dindaşlarımızın ve soydaşlarımızın acılarına her zaman ortak olacaklarını, onlarla birlikte bu acıyı yaşamaya devam edecekler.”
İç Anadolu Birliği Genel Başkanı İsmet Taş Konuşmasının devamında; “Dünyanın neresinde olursa olsun hiçbir Müslüman Türk katliamını, soykırımını unutmadıky, unutmayacağız, unutturmayacağız. Bizler güçlü olmak zorundayız. Türkiye güç merkezi olmak zorunda. Ayağa kalkıp o eski haşmetimize kavuşmk zorundayız. Aksi halde bu zülumler sürekli devam edecek bizde sadece ağlayıp göz yaşı dökmek zorunda kalacağız. Yani aciz ve zavallı durumda olacağız. Oysa biz tarihiin hiçbir döneminde ne aciz olduk ne zavallı . Müslüman Türkün ayağa kalkma vaktidir. Birleşme bir olma, Türk Dünyasının birlik olma vaktidir.
Hocalı Soykırımının canlı tanığı Ayna Allahyarkizi’nın, Hocalı’da yaşanan vahşeti anlatırken salonda duygusal anlar yaşandı. Çocukların nasıl katledildiğini, diri diri ateşe atıldığını, hamile kadınların karınlarından çocuklarının çıkarıldığını, canlı canlı derilerinin yüzüldüğünü, almış oldukları esirlere akıl almaz işkencelerin yapıldığını, silahsız masum insanların üzerine, genç, yaşlı, çocuk, kadın demeden en ağır silahlarla saldırdıklarını, saldırıdan sonra Hocalı diye bir yerin kalmadığını tamamen yok edildiğini, Hocalı’ya sadece Türk ve Müslüman oldukları için soykırıma uğratıldığını, büyük bir duygu yoğunluğu içerisinde anlatarak, 27 yıldır acıların hala canlı olduğunu söyledi.
Konuşmacılardan Pr.Dr. Uğur Ulutürk, özetle, “O yıllar Türkler için kara zamanlardı. 1989 da Bulgaristan da yaşayan soydaşlarımız kıyıma uğradı. Ardından Bosna ve Azerbaycan Hoca’lıda soykırım kendisini gösterdi. Her bir tarafta tetikçi kasaplar vardı. Hoca’lıda Rus destekli Ermeni çeteleri, dünyada emsali görülmemiş vahşetle, savunmasız insanları, akla hayale gelmedik yöntemleri kullanarak infaz ettiler.
Burada ki hadise katliam değildir, soykırımdır. Ermeniler ve hamileri soyumuzu kurutmaya kalkışmışlardır. Maalesef Türkiye bile katliam olarak nitelendirmektedir. Önce Türkiye ‘de sonrada dünyada, “Soykırım” olarak tanıtılması konusunda lobi faaliyetleri yürütülmelidir.
Ermenistan ve Rusya kardeş iki ülkenin toprak bağlantısını kesmek için, hançerini saplamıştır. Burada ki amaç, Azerbaycan doğalgazının direk Türkiye Topraklarına aktırılmasının engellenmesidir. Başarılı da oldular. Boru hattı Bakü den Tiflis dolandırılmak zorunda kalınmıştır. Aynı oyun şu an Suriye’de oynanmaktadır.
Pr.Dr. Uğur Ulutürk, Yaşasın Türk Milleti, Yaşasın Bir Millet İki Devlet, Ne Mutlu Türküm diyene diyerek sözlerini tamamladı.
Dr. Sinan Demirtürk, özetle, “Asıl mesele enerji savaşıdır. Rusya ve Ermenistan hiçbir şekilde ne Kazakistan ne de Azerbaycan doğal gazının Türkiye’ye ulaşmasını istemiyorlar. Bunun içinde her türlü engellemeyi, araya başka problemler koymaya devam ediyorlar. Ermenistan gittikçe fakirleşen bir ülke. Azerbaycan’ın 400 bin kişilik dinamik ordusu çok kısa bir sürede kaybettikleri toprakları geri alabilirler. Ancak karşılarında savaştıkları ülke maalesef Rusya. Çünkü Rusya Ermenistan’a tam destek veriyor. Bu arada Azerbeycan’ın toprak kaypbı % 20 değil, % 33 tür. Türkiye’nin Azerbaycana her türlü desteği olmasına rağmen maalesef Rusya aşılamıyor.
Soykırım aslında bugünün değil dünün meselesidir. Geçmişten gelen bir hınç bir öfkenin ifadesidir. Bir topluluğu Türk ve Müslüman diye toptan yok etmek sağlıklı bir aklın ürünü asla değildir. Bir öfke bir kinin ifadesidir. Azerbaycan Türk’tür ve Türk kalmayada devam edecektir. Hiçbir soykırım, hiçbir asili misyon bu gerçeği değiştiremez. Tam aksine bizi birbirimize kenetler bu gün olduğu gibi. Ailelerimiz, çocuklarımız bu gerçekle büyümelidir. Bu tip programlar çoğalarak artırılmalıdır. Vahşetin Soykırımın karşısında dik durmak insani bir sorumluluktur. Dünya kamuoyu bu sorumluluğunu hatırlamalıdır. Maalesef söz konusu Türk ve Müslüman sa görmedim, duymadımı oynuyorlar. Hocalı bizim namusumuzdur. Her ortamda dile getirmeye anlatmaya unutturmamaya çalışacağımızdan kimsenin kuşkusu olmasın.”
Hocalı ile ilgili şiirlerin okunması, sinevizyon gösterisi ile devam toplantı, “İki Devlet, Tek Millet” vurgusu yapılarak, unutmadık, unutmayacağız, unutturmayacağız özdeyişleri ile sona erdi.
Oxunub: 958