dini radikalizm və ekstremizmlə mübarizə

PİŞMANLIK VE TÖVBE

PİŞMANLIK VE TÖVBE

Ramazan-ı şerif af, mağfiret ve gufran ayıdır. Kulun hata ve günahı ne olursa olsun, pişmanlık duyup tövbe-istiğfar eder ve el açıp Allah’a yönelirse onun engin merhameti ve affına mazhar olur. Özellikle rahmet ve bereketin saçıldığı, cennet kapılarının ardına kadar açıldığı böyle kutlu mevsimlerde tertemiz bir beyaz sayfa açılabilir.

Konuyu yaşanmış bir örnekle açıklamak isterim: Sa’lebe Bin Abdurrahman isimli genç bir Sahabe, Resûlüllah’ı çok sever, devamlı yanında hizmetinde bulunurdu. Bir gün Medine’nin dar sokaklarında yürürken, bir evin penceresine (gayr-i ihtiyari) baktığında, içeride bir kadının yıkandığını gördü. Bu hareketinden çok utandı, pişman oldu.

Utancından “Ben artık Resûlüllah’ın huzuruna çıkamam” diye şehirden uzaklaşıp, dağda yaşamaya başladı. Bir müddet sonra Resûlüllah Efendimiz bu genci sordu. Fakat kimse nerede olduğunu bilmiyordu. Cebrâil (a.s.) gelip durumu haber verdi. Peygamber Efendimiz Hemen Hz.Ömer ve Selman-ı Fârisî’yi görevlendirdi: “Gidin Sa’lebe’yi bulun getirin” buyurdu. Aramaya çıktılar.

Şehir dışında Züfafe isminde bir çobana rastladılar, genci sordular. O da “Siz herhalde cehennemden kaçanı arıyorsunuz, benimle beraber geliniz” dedi ve gencin bulunduğu yere vardılar. Hz.Ömer’i karşısında gören gencin ilk sözü: “Ya Ömer, Resûlüllah benim günahımı biliyor mu?” oldu. “Beni mutlaka götürecekseniz, Resûlüllah namazdayken veya Hz.Bilal ezan okurken içeri sokun.” Dedi. Hz.Ömer de bunu kabul etti.

Mescide Resûlüllah namaz kılarken girdiler. Ancak genç, Resûlüllah Efendimizin sesini duyunca heyecandan bayılıp düştü. Namaz bitiminde ayılan genç ile, Resûlüllah Efendimiz arasında şu konuşma geçti: Benden neden uzaklaştın?”

-GÜNAHIMDAN

-Sana öğretmedim mi? Allah günahları bağışlıyor.

-Ya Resûlallah, benim günahım büyüktür.

-Allah’ın rahmeti ve mağfireti daha büyüktür, git evine dinlen.

Genç sahabe Sa’lebe Bin Abdurrahman evine gitti. Üzüntüden yatağa düştü hastalandı. Dışarı çıkamıyordu. Durumu öğrenen Rahmet Peygamberi: “Kalkın Sa’lebe’ye gidelim.” Buyurdu. Arkadaşlarıyla eve varınca, gencin başını kucağına aldı. Fakat genç hemen başını çekti ve “Ya Resûlallah! o baş sizin mübarek kucağınıza lâyık değildir.” Dedi.

Resûlüllah Efendimiz, “Ne arzu ediyorsun?” deyince genç: Rabbimin mağfiretini. Dedi. Resûlüllah buyurdu ki:

-Cebrâil (a.s.) geldi. Rabbin selam ediyor. Kulum yer dolusu hata ile bana kavuşursa, ben de onu yer dolusu mağfiretle karşılarım. Buyuruyor deyince, hasta genç, “ALLAAAHHH” diye feryad edip orada ruhunu teslim etti.

Cenaze namazında Resûlüllah Efendimiz, ayak uçlarına basarak yürüyordu. Soranlara şöyle buyurdu: “Sa’lebe Bin Abdurrahman’ı karşılayan melekler o kadar çoktu ki, onları incitmeyim diye dikkatli yürüyorum”

Hayatımıza yepyeni temiz bir sayfa açarak devam edebiliriz...

Oxunub: 529
Oxşar xəbərlər
SON XƏBƏRLƏR