SENİNLE SANİYEM BİR ÖMRE BEDEL
Ne kadar yaşarım hiç belli değil
Seninle saniyem bir ömre bedel
Eğil be ey deli gönlüm hep eğil
Güzel bir aşk ile yar ömre bedel
Senden gari beni kimse eğlemez
Yüreğimi senden başka bilemez
Her nerede olsa hiç farkeylemez
Verilen bir sevgi her ömre bedel
Masallar süsleyen güzel bir peri
Bir güzel yüzün var durumu duru
Gece ayın nuru gündüz gün nuru
Yüzüne akseden nur ömre bedel
Bir insan duruşun dilden tatlıdır
Güle gül diyemem gülden tatlıdır
Şeker vede şerbet baldan tatlıdır
Gerdanında akan ter ömre bedel
Her güler yüz hoşnut eder inanın
Gönül huzur bulur bi de kemalın
Hem akıllı hemde mahir bi hanım
Vallahi Kul Yusuf der ömre bedel
Allah bir Muhammed Ali aşkına
Senin ile bende sır ömre bedel
Günaydın kıymetli arkadaşlarım!!!
SENİ KALBİME KOYANA KURBANIM
Ey benim beşeri aldanışım yar
Seni kalbime koyana kurbanım
Gülüm senin ile oldum bahtiyar
Sessiz duayı duyana kurbanım
Sevdiğim yar için düştüm dillere
Şöyle baktım giden uzun yıllara
Aşka saygı duyan onca canlara
Kadir kıymeti sayana kurbanım
Dostlarım eğerki var ise suçum
Divan harbe verin davalar açın
Hakka hakikatle savunmak için
Arzedilen her beyana kurbanım
Kanat takmış kuşlar misali uçan
Gülyüzünde gonca gülleri açan
Yerde gökte insanlığa nur saçan
Güneşli berrak ayama kurbanım
Güzel yüzü sanki gökteki kamer
Goncalarda şeyda bülbüller öter
Ey Yusufum gözyaşlarınız kadar
Sessiz sedasız duana kurbanım
Ey sevdiğim her halimi arz ettim
Kız ben seni o yazana kurbanım
BEN SENİNLE ÖLMEYE GELDİM
Ey güzelim beni duyduğun var mı
Ben seninle gülüm ölmeye geldim
Boynuma sarılıp sevilmek zor mu
Göz göze bakışıp gülmeye geldim
Nedense kara gün hep bizi buldu
Boy ile posumuz yüzümüz soldu
Bu hasretlik senle bana dert oldu
Yar seni bağrıma sarmaya geldim
Bir yanardağ gibi coşar dağlarsın
Dört bir yana ateş saçar yakarsın
Ne bir selam nede haber yollarsın
Eğerki soğuksan donmaya geldim
Omuzuma pek çok ağır yük bindi
Hayli dertlendiğim ne kötü gündü
Sanki dağlar kadar bir ateş yandı
Senin sevdan ile yanmaya geldim
Göz gönlümün nuru küheylan tayı
Sen Sultansın yarim ben fakir beyi
Kul Yusuf’um aklım kalmasın deyi
Gülüm gül yüzünü görmeye geldim
Deli gönlüm bu hasrete dayanmaz
Al yanaktan bir yol öpmeye geldim
KIZ SANA YANDIKÇA KÜL OLURUM BEN
Ey sevgili sen bilmezsin gönlümü
Kız sana yandıkça kül olurum ben
Sana adamışım mahzun ömrümü
Yar deyi ömrümle kul olurum ben
Dayanamam benden bir gidişine
Kurbanlar keserim yar dönüşüne
Ey güzel yar senin her gülüşüne
Şekerle şerbetle bal olurum ben
Güllük gülistanlık bir cennet köyü
Hurilerden kalmış ne güzel huyu
Taştan ve dikenden korunsun deyi
Yol boyu güzel yar yol olurum ben
Ahlak ve edepten güzel huylumun
Aya nura benzer temiz soylumun
Kuğuya benzeyen suna boylumun
Başından dökülen gül olurum ben
Güzel bir yüzü var, nurdan bir çıra
Nur yüzüne, yüzde yakışmış nura
Kul Yusuf aşk ile bağlanmış yara
Tutacağın daldan dal olurum ben
Her sözlerin başım gözüm üstüne
Eğer ki öl dersen - öl olurum ben
HATIR BİLMEYENE BAĞLANMA EMİ
Bilmeyenler seni bilemez canım
Sakın onun için gamlanma emi
Zalimin boynunda olsun vebalin
Hatır bilmeyene bağlanma emi
Aldanma ellerin verdiği çula
Kula kulluk yakışır mı bir kula
Gül yerine diken dökerler yola
Bir dikenli yolda dağlanma emi
Her insanı sayan seven biri ol
Alimlerden biraz olsun geri ol
Kendine mukayyet ve de diri ol
Tuzsuz helva gibi sallanma emi
Söz var ki insanı içerden yıkar
Yüreklerden ılgıt ılgıt kan akar
Ağızlardan türlü türlü söz çıkar
Her söze aldanıp yollanma emi
Divit kalem tutan maarif Yusuf’u
Her sözde sohbette arif Yusuf’u
Hele de şu bizim garip Yusuf’u
Sakın kendin için kullanma emi
Oxunub: 85