YAŞAMAK İSTERSEN MERT İLE YAŞA
Kimi insanlardan biraz uzak dur,
Yaşamak istersen mert ile yaşa.
Fakirler oturup soğan ekmek yer,
Zengin ne yer bir de lort ile yaşa.
Sanmayınki mutluluktan gülerim,
Yüreğimde heder hüzün kederim.
Her gün azar, azar ölür giderim
Dostlar gelde böyle dert ile yaşa.
Neler istedikte biz neler bulduk,
Hele bi söyleki ne zaman güldük.
Ağustos ayında yandıkça yandık,
Gelde kış gününde Mart ile yaşa.
Zaman zaman karakışa tutulduk,
El açıp mevlaya dilekler sunduk.
Son zamanda para pulu unuttuk,
Yaşarsan ey canım kart ile yaşa.
Canım bildiklerim nefret beslerler,
Hatır gönül bilmez sövüp küserler.
Kul Yusuf ömründen ömür isterler,
Sen gel de bu halda şart ile yaşa.
Aman’a şu kötülerden uzak dur,
Yaşarsan Aslan’ım aşk ile yaşa.
Yusuf Aslan
BİRBİRİNE BENZEYENLERİ SEYRET
Acı su da tatlı su da berraktır,
Birbirine benzeyenleri seyret.
İçtiğin su tatlı yahut çoraktır,
Ayırt etmek için biraz da fikret.
Uykusunda bile uyur gezer var,
Bu gidişatından bile bezer var.
Simaları bir-birine benzer var,
Nasıl birbirine benzedi hayret.
Herkes ettiğini gün gelir bulur,
Ne ederse hepi peşinden gelir.
Kalırsa dünyada insanlık kalır,
Ne küsülü yaşa nede bi kahret.
Bir gün sağı solu saracak koku,
Az uz değil daha bu koku ne ki.
Dünya hesabının ağırdır yükü,
Boydan aşağıya almış hararet.
Dostlar nice pirden feyz alırım,
Sanmayın ki aldığımla kalırım.
Bir harf öğretene köle olurum,
Bin bilirsen birde Yusuf’a öğret.
BİR O KADAR ÇOK DEĞERLİ OLUR AŞK
Her ne kadar bir aşk gizli kalırsa,
Bir o kadar çok değerli olur aşk.
Sevenler her zaman nazlı olursa,
Öyle bir sevdayla aşkı bulur aşk.
Hiç de mühim değil saçların aksa,
Bir araban bir de para pul varsa.
Güzelliğin boşa hiç mangır yoksa,
Kalbinizde bile mahrum kalır aşk.
Dostum sevdiğini elle bir tutmaz,
Seni seven yardan uzağa gitme.
Boş yere kendini derbeder etme,
Birgün ummadığın anda gelir aşk.
Gözlerinden akan yağmurlu selli,
Bağbanınız ne bülbüllü ne güllü.
Bu sevda öyle bir sevda ki gönlü,
Yaydan çıkmış ok misali delir aşk.
Yük varki insanlar taşımaz belki,
Dağ varki başından aşılmaz belki.
Kul Yusuf bu aşkı yaşamaz belki,
Başında ki aklı koymaz alır aşk.
Yüce Mevla aşka karışmaz belki.
Bir şeytana döner onu çalır aşk.
KARA KARGALARDAN GÜLÜ SORARSIN
Senin gibi varmı ey cahil gönül,
Gider hal bilmeze hali sorarsın.
Bülbüller var iken ey pahıl gönül,
Kara kargalardan gülü sorarsın.
Bir zaman her şeyi bilirdin güya,
Usandırdın bizi hep diye, diye.
Ezel gezgin idin ya şimdi niye,
Yol yolak bilmeze yolu sorarsın.
Yamalı giyerdik bizler ezelden,
Sipariş vermedik sizin terziden.
Elin kutlu kumaşları görmezden,
Gelip niye benim çulu sorarsın.
Sakın’a münafık şeytana kanma,
Sen, sen ol da kimse ahını alma.
Ben de eller gibi insanım amma,
Cebimde olmayan pulu sorarsın.
Bin türlü hülleyle insan ayartıp,
Yol yolak bilmezi yoldan çıkarıp.
Kul Yusuf’u hep kenarda bırakıp,
Neden türlü zengin kulu sorarsın.
İnsanlığı kenar köşe bırakıp.
Gider para pullu kulu sorarsın.
SENİN KAPINA KÖLE OLURUM
Ey sevgili yüzün azıcık gülse,
Senin yollarına düşer ölürüm.
Bir çirkine sahip olmadan ise,
Kız senin kapına köle olurum.
Gökte ki Yıldız’la ay’ın eşisin,
Üstümüze doğan tan güneşin.
Elli kızın beşyüz gelin başısın,
Çıkar seni sorar arar bulurum.
İsmin yüreğime sevgi katıyor,
Saçların envayi çiçek kokuyor.
Benim kalbim senin için atıyor,
Yüz bin defa olsa kadan alırım.
Ey sevgili hayli beklerim haber,
Hasretin burnuma aşk ile tüter.
Bu ayrılık varya ölümden beter,
Ancak bilenlerle bir ben bilirim.
Bir defa çağırda gör senin için,
Aşk için bir yuva kur senin için.
Altı aylık yoldan yar senin için,
Bir Kul Yusuf heba olsa gelirim.
Ölürüm yar, yar yoluna ölürüm.
Her nerede olsan arar bulurum.
Oxunub: 585